İPF hastası hareket etmeli mi?
İPF’nin yol açtığı “nefes alamama” hissinin en zararlı etkisi, hastaları aktif olmayan bir yaşam tarzına yöneltmesidir. Çoğu hastada, banyo yapmak veya giyinmek gibi günlük yaşamın sıradan etkinlikleri aşırı yorgunluğa yol açabilir. “Hava açlığı” panik ataklara neden olabilir ve olumsuz psikolojik etkilere yol açar. Kronik solunum problemi olanlar nefes darlığından kaçınmak için daha az hareket ederler. Oysa bu bir çözüm değildir, hareketten kaçınmak hastanın aleyhine çalışır.
Hareketliliğin kısıtlanması kasları zayıflatır ve daha az etkin duruma gelmelerine yol açar. Formu yitirmek, en basit günlük aktiviteleri bile daha zorlaştırır. Oysa düzenli egzersiz kasları güçlendirir ve hastayı yorgunluğa karşı daha dirençli kılar. Hastalar uygulamalarla ve eğitimle, işlerini daha etkili biçimde yapabilmeyi öğrenebilir. Bu şekilde aynı miktarda iş için daha az oksijene gereksinim duyulacaktır. Sonuçta, günlük işleri yerine getirmek için daha fazla enerji olduğu, daha az nefes darlığı çekildiği görülecektir.